Seda Kaya, 33 yaşında bir turizmci, ACI …mezun olduktan sonra Koç Üniversitesin Uluslar arası İlişkiler Bölümlünü bitirdi. En büyük ideali diplomat olmaktı. Ancak bu mesleği hakkıyla icra edebilmek için ya akademisyen olmak ya Dışişleri’nde çalışmak ya da çeşitli kuruluşlarda danışmanlık yapmak gerekiyordu. Ancak o devlette çalışmayı seçmedi. İki yıl İstanbul’da Rafineri Reklam Ajansı’nda marka temsilcisi olarak görev yaptı. Ayrıntılara verdiği önemle reklamcılık sektörünün cazibesine kapıldı. Ancak bu sektörde aradığını bulamayınca İzmir’e aile işletmesi olan Kaya Prestige Oteli’nde üçüncü kuşağı temsilen çalışmaya başladı. Ancak turizmde hiç eğitim almamıştı. Otelin resepsiyonunda, satış-pazarlama, servis, mutfak işlerinde çalıştı. Artık l0 yıldır bu sektörde çalışıyor. Üstelik yalnız kendi işiyle sınırlı da değil. Kasım 2012’de yapılan seçimde Ege Genç İşadamları Derneği'nin ilk kadın başkanı seçildi. Gelin hep birlikte Seda Kaya’ya kulak verelim.
1. Önce
iş hayatına yöneliş serüveninden, bunun etki ve ivme kaynaklarından söz edelim…
Üniversiteden mezun olduğum 2001 yılı, yeni mezun olmak
için çok talihsiz bir seneydi. Nitekim ünlü anayasa fırlatma krizi ve
sonrasında 11 Eylül olaylarının olması hemen hemen bütün büyük şirketlerin
eleman alımlarını durdurduğu hatta işten çıkarmaların başladığı bir dönem
yarattı. Bizler de yeni mezunlar olarak çok zorlandık. Aile şirketinde çalışma
hedefim olduğu için turizm alanında tecrübe kazanmak istedim. İşe girmiş
olduğum İstanbul Ritz Carlton Oteli, açılışını 11 Eylül akabinde erteleyince
işsiz kaldım ve yine bir ACI mezunu Nil Bağcıoğlu’nun sayesinde kendimi
reklamcılık sektöründe buldum. Yaklaşık bir buçuk senelik reklamcılık
serüveninde, pazarlama alanında çok ciddi tecrübe edindim, hatta edindiğim bazı
tecrübeleri bu seneki EGIAD seçim kampanyasında kullandım diyebiliriz.
2003 yılında İzmir’e geri taşınma
kararı aldım ve akabinde grup şirketlerinde çalışmaya başladım. Turizm
otelcilik alanında teorik bilgimin eksikliğini tamamlamak adına 2006 yılında
Cornell Üniversitesi’nde profesyonel bir eğitime katıldım. Halen grup
şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaktayım.
- EGİAD’ın
seçilmiş ilk kadın başkanısın. Bu nasıl bir duygu?
Hayatının dönüm noktası olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bunun, hayatımın dönüm
noktası olacağını seçimden önce hiç düşünmemiştim, ama şu an
karşılaştığım bazı yorumlar ve olaylar bunun böyle olduğunu gösteriyor. Fakat
bundan sonra sanırım hayatım eskisi gibi de olmayacak.
- Yaptığın
bir söyleşide EGİAD’ın, Türkiye’nin en güçlü birkaç genç işadamı
derneğinden biri olduğuna dikkat çekiyorsun. “Artık kabımıza
sığmıyoruz. EGİAD’ı küresel bir oyuncu yapma zamanı geldi” sözlerin
ile EGİAD’ı evrensel bir boyuta taşıma umudunu belirtiyorsun. Bu konuda
bizlere neler söylemek istersin?
Derneğimiz İzmir’deki ve bölgedeki
en güçlü işadamı derneklerinden biri. Yine aynı şekilde, Türkiye
çapında da en kuvvetli genç işadamı derneklerinin içinde yer alıyor. Bugüne
kadar yurtdışı ile ilgili çok faaliyetimiz olmadığından tanınırlık ve
bilinirlik açısından aynı şeyi küresel sivil toplum örgütleri bazında söylemek
pek mümkün değil. Biz bunun değişmesini hedefliyoruz. EGIAD Globalleşiyor
projemiz kapsamında, UN Global Compact’e dâhil olmak, YES (Young Entrepreneurs
Europe) üyeliği, Milletlerarası Ticaret Odası üyeliği, ilk etapta
hedeflediğimiz gelişmeler. Aynı şekilde münferit ülke bazında da ilişkiler
kurmak ve üyelerimizin talepleri doğrultusunda farklı ülkelerdeki genç
girişimcilerle irtibatta olmak istiyoruz. Bu hareketin EXPO 2020 adayı olan
şehrimize de faydası olacağını ön görüyoruz.
- İzmir’deki
iş dünyasını nasıl değerlendiriyorsun?
İzmir iş dünyası, Türk
sanayiine birçok sektörde ilkleri kazandırmış bir geleneği temsil etmektedir.
Sağlam bir ticaret ve sanayi kültürü, liman kenti olmanın getirdiği dışa açılım
ile birleştiğinde İzmir’deki iş dünyası nesilden nesile gelişmesini
sürdürecektir.
- Aile
işine yöneliş serüveninden söz eder misin? Siz ailece turizm
sektöründe bir iç içeliği neredeyse birlikte yaşıyorsunuz. Bu
ortamda aile büyükleriyle yaşadığın sürtüşmeler, fikir ayrılıkları oldu
mu?
Aile ile beraber çalışmak
tabii ki çok kolay değil, fakat çizgiler doğru çizildiği ve herkes bu çizgilere
saygı gösterdiği zaman daha uyumlu çalışmak mümkün. Bizim şirketlerimizin
profesyonel yönetimleri olması, kurumsallaşmaya önem vermemiz benim açımdan çok
büyük avantaj. Ayrıca aile olmamızın yanı sıra, iş hayatında birbirimizin
sınırlarına ve iş bilgimize de saygı gösteririz, bu da fikir ayrılıklarının
sürtüşme haline gelmesini genelde önleyen bir faktör diye düşünüyorum.
- EGİAD’ın
yurdu, mekânı var mıdır sence? EGİAD neyin tanıklığını yapar, kentin mi,
kentteki iş hayatının mı?
EGİAD,
fiziksel olarak kendi malı olan modern bir dernek merkezine sahip olmasına
rağmen faaliyetlerini zaman ve mekân sınırlarına bağlı olmaksızın ulusal
boyutlarda sürdürmektedir. Bu dönemde ise yönetim olarak bütün ağırlığımızı
uluslararası ilişkilere vermeyi planlıyoruz. Bu konudaki girişimlerimizi göreve
geldiğimiz andan itibaren başlattık. Dış ilişkilerimizi yürütmek amacıyla özel
olarak kurduğumuz komisyonumuz çok çeşitli projeleri sırasıyla hayata geçirmek
üzere çalışmaya başladı.
Diğer
yandan da Ankara ile ilişkilere özel bir önem veriyoruz. Hem bürokrasi hem de
siyaset dünyası ile ülke sorunlarına yönelik görüş ve önerilerimizi paylaşmak
üzere çeşitli etkinlikler yürütülmektedir.
EGİAD,
iş dünyasının yeni nesil temsilcilerinin sözcülüğünü yapan bir sivil
toplum kuruluşudur. Toplumsal sorunlara genç bakış açısıyla çözümler üretmeyi
amaçlamaktayız. EGİAD, tanıklık yapmak yerine öncülük yapmayı ilke edinmiş bir
gönüllü mesleki kuruluştur. Kentimize, iş yaşamına ve tüm toplum kesimlerinin
sorunlarına karşı sorumluluk hissederek faaliyetlerimizi planlıyoruz.
- Sence
EGİAD’daki en önemli unsur nedir?
Bence EGİAD'daki
en önemli şey, kadın ve erkek yüzlerce iyi eğitimli, dünya
görüşü çağdaş, vizyonu geniş, toplumsal sorumluluk bilinci yüksek, genç
iş insanının ortaya koyduğu müthiş enerji ve dinamizmdir. Bu iki
gücün oluşturduğu sinerji EGİAD’ı bugünkü saygın ve etkili konumuna taşımıştır.
EGİAD bu sinerjiyi daha da etkinleştirdikçe daha da büyüyecek, daha çok sayıda
genç iş insanını çekecek,ve daha büyük hedefler koyacaktır..
Bu gücü kullanırken gönüllülük
esasıyla hareket etmesi ve bir çıkar grubu gibi davranmaması en önemli
üstünlüğüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder